Günümüz dünyasında bilişim teknolojileri ve bu teknolojilerin ürünleri hayatımızı kolaylaştırmanın yanı sıra birer parçamız haline gelmiştir. Geçmişten günümüze gelişen teknoloji bu süreçte kendi başlıklarını ve alt başlıklarını da oluşturmuştur. Bilişim teknolojileri denilince akla ilk olarak yazılım gelmektedir. Yazılım, günümüz dünyasında ve yakın geçmişte sıkça kullandığımız cihazların çalışmasını ve çalışırken belli bir düzen içinde çalışmasını kontrol eder. Yazılım, birçok matematiksel ve mantıksal formülle arka planda teknik bir bütünlük olarak çalışan bir yönetici olarak düşünülebilir. Kullanıcı yazılımı amacına uygun kullanırken belli bir görsellikte kontrol etmelidir. Bu bağlamda “arayüz” terimi devreye giriyor. En temel haliyle arayüz, kullanıcıların yazılımları veya web sitelerini kullanırken gördükleri ekran(lar) olarak tanımlanabilir.
Arayüz, kullanıcıların belirli bir bilişim teknolojisini kullanırken gördükleri ekran-ekranlar olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda arayüzün birçok teknik alt başlığı bulunuyor. Örneğin, UI deneyimi, UI tasarımı, ısı haritası, renk şeması ve tipografi. Bu örnekler ışığında arayüz, kullanıcı deneyimi ve kullanıcı arayüz tasarımı olarak iki ana başlığa ayrılabilir. Bu yazımızda kullanıcı deneyiminden ziyade kullanıcı arayüz tasarımı, alt başlıklar ve dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde duracağız.
Arayüz görsel işaretler, renkler ve uyaranlardan oluştuğu için arayüz tasarımı yapılırken bu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. İkon-işaretlerin kullanıcının kafasını karıştırmayacak şekilde kullanılması kullanıcı deneyimini arttırmaktadır. Birbirinden bağımsız ve herhangi bir anlamsal bütünlük içermeyen işaret-ikonların kullanılması, kullanıcıların uygulama veya web sitesi içinde kaybolmalarına ve daha sonra ulaşmak istedikleri noktaya gelmelerine neden olmaktadır. Bu, kullanıcı deneyimini büyük ölçüde azaltır. Ancak renk seçimi de bir diğer önemli kriterdir. Psikolojik olarak her renk ve alt rengin insan psikolojisi üzerinde etkisi vardır. Örneğin siyah renk ağırlık, güç, tutku ve hırs gibi duygulara, beyaz renk ise yenilik, güvenilirlik, umut, saflık, masumiyet gibi duygu ve düşüncelere hitap eder. Bu bilgiler ışığında arayüz tasarımında renk seçimi, kullanıcının uygulamaya karşı tutumunu oluşturmakta ve uygulamanın kullanıcılara hangi duygu, düşünce ve hislere hitap edeceğini göstermektedir. Arayüz tasarımında bir diğer görsel unsur ise uygulamada veya web sitesinde kullanılacak görsellerin seçimidir. Web sitesi arayüzlerinde görsel kullanım, uygulama arayüzlerinden daha önemlidir. Web sitesi arayüzü tasarlanırken, sitenin hangi amaçla açıldığı ve hangi amaçla kullanılacağı göz önünde bulundurularak içerikle ilgili görsellerin kullanılması kullanıcı deneyimi açısından destekleyici bir unsurdur. Örneğin bir firmanın web sitesi için kullanacağı görseller daha kurumsal hatlara ve renklere sahip olmalı, bu yüzden sayfaya gelen ziyaretçilere güven verici ve profesyonel bir imaj kazandırmalıdır.
Isı haritası, kullanıcı arayüzü tasarımı ve kullanıcı deneyimi açısından bir diğer önemli konudur. Bir ısı haritası, bir kullanıcının kullandıkları yazılım, web sitesi ve cihazda en sık gezindiği noktalar kümesi olarak tanımlanabilir. Örneğin, bir web sitesinde kullanıcılar çoğunlukla sol üst ve sağ alt bölümlere erişirken, mobil cihazlar gibi diğer cihazlarda bu, parmağın ulaşabileceği noktalara dönüşebilir. Bu bilgiler ışığında kullanıcı arayüzü tasarımı yapılırken daha verimli bir kullanıcı deneyimi sağlamak için ısı haritasına dikkat edilmelidir. Kullanıcıların daha sık kullandığı sekmeleri bu ısı haritasına göre konumlandırmak kullanıcıya daha üst düzeyde bir deneyim sunacaktır. Aynı şekilde web sitesi veya uygulama buton kullanımını içeren bir yapıda ise bu ısı haritası doğrultusunda buton konumlarının konumlandırılması üst düzey bir kullanıcı deneyimi sağlayacaktır.
Kullanıcı arayüz tasarımında görselliğin ve görselliğe dayalı kullanıcı deneyiminin ön planda olduğunu verilen örneklerde gördük. Bu örneklere verilebilecek bir diğer önemli nokta ise tipografidir. Tipografi, uygulamada veya web sitesinde kullanılan yazı tipinin/yazılarının uyumluluğu, yazı boyutlarının uygunluğu vb. olarak düşünülebilir. Boyut veya kalınlıktan bağımsız olarak birbirinden farklı bir ekrana bakmak, kullanıcıların bir uygulama veya internet sitesini kullanırken gördükleri ekran, kullanıcı deneyimini azaltan ve görsel olarak yorucu hale getiren bir durumdur. Bu nedenle yazılı metinlerde kullanılan yazı tiplerinin, boyutlarının ve kalınlıklarının bir bütün olarak ve uygulamanın veya web sitesinin içerik ve özelliklerine uygun olarak kullanılması görsel olarak kullanıcıyı yormadan daha kaliteli bir kullanıcı deneyimi sağlar. Sadece boyut ve uyum değil, metinlerin konumu ve paragrafların dizilişi de görsellik ve rahat okuma-takip etme açısından kullanıcı deneyimini artırıyor.
Arayüz, ister yazılım ister web sitesi olsun, son kullanıcının karşılaştığı son noktadır. Bu nedenle, son kullanıcıya deneyim açısından en iyi deneyimi sunmayı hedeflerken, bu süreci görsel uyaranlar ve işaretçiler ile desteklemek esastır. Çünkü kullanıcı deneyimi ve kullanıcı arayüzü tasarımı birbirinden ayrılamaz ve birbirini destekler.
Comments are closed